Kördüğüm Dizisi Kaç Yılında Çekildi? Bir Eleştirel Bakış
Kördüğüm dizisi, 2019 yılında izleyicilerle buluştu. Ancak dizi hakkında konuşmaya başladığınızda, aslında çok daha fazla soru ve eleştiriyi gündeme getirmiş oluyorsunuz. Evet, dizi 2019’da çekildi, ama aslında hepimizin zihinlerinde çok daha erken tarihlerde yer etmeye başlamış gibi. Ne yazık ki, dizi çoğu zaman doğru düzgün bir şekilde ele alınmadı ve hâlâ tartışmaları devam ediyor. O zaman soralım: Kördüğüm gerçekten beklediğimiz, hak ettiği başarıyı elde etti mi? Yoksa sadece popüler olmaya çalışan, toplumsal klişelere hapsolmuş, belli başlı izleyici kitlesini tatmin etmek için mi var? Hadi gelin, Kördüğüm dizisini cesurca tartışalım.
—
1. Kördüğüm Dizisi ve Toplumsal Temalar: Ne kadar derin?
Kördüğüm, 2019’da ekranlara geldiğinde, dramaya, aile içi ilişkilerden, kişisel hesaplaşmalara kadar geniş bir yelpazede yer verdi. Kendisini “toplumsal” bir dizi olarak sunmayı başarsa da, toplumsal sorunları ele alış şekli oldukça tartışmalıydı. Hikâyedeki ana karakterlerin çoğu, halkın izlediği geleneksel dramalardaki prototiplere sıkıca yapışmıştı. Aşk, ihanet, manipülasyon gibi tema kalıpları, dizinin temelini oluşturuyordu. Ancak soruyorum: Toplumsal meselelerin işlenişi gerçekten derinleşmiş miydi, yoksa yüzeysel bir şekilde geçiştirilmiş miydi?
Dizi, özellikle kadın karakterlerin yaşadığı zorlukları, erkek egemen toplumun baskısını anlatmak istemiş gibi göründü. Ama bu çabalar, karakterlerin derinliksizliği ve duygusal yüzeysellikleriyle mi engelleniyor? Kördüğüm, büyük bir potansiyel taşımasına rağmen, toplumsal yapıyı ele almakta bir adım ileri gitmektense, daha çok popüler dramalara selam duran bir yapı oluşturdu.
—
2. Kördüğüm’ün Yüzeysel Aşk Teması ve Klişeler
Bu dizi, ne yazık ki, aşkı ve ilişkileri biraz fazla abarttı. Birbirine bağlı kalmak, güvenmek, sevgi… Tüm bunlar güzel temalar elbette ama sıkça tekrarlanan cümleler, izleyiciyi yavaşça sıkmaya başlıyor. Özellikle Kördüğüm’ün aşk ilişkileri, klişe öğelerle örülmüş ve izleyicinin beklentilerine hitap etmeyi amaçlamış. Peki ya bir ilişkiyi daha derinlemesine sorgulamak, karakterlerin ruhsal ve psikolojik yönlerini göstermek? Kördüğüm, neredeyse bu fırsatları elinden kaçıran bir dizi gibi duruyor. Gündelik yaşamla, aşk ilişkileriyle ve kadın erkek dinamikleriyle bu kadar fazla klişe kullanımının altı, izleyiciyi daha fazla rahatsız etmiyor mu?
—
3. Kördüğüm ve Zayıf Karakter Derinliği
Dizinin en büyük eleştirilerinden biri de karakter derinliğiydi. Karakterler, genellikle birer arketip gibi inşa edilmişti; ana karakterin duygusal boşluğu, kötü adamın sinsiliği, ve diğer yan karakterlerin tek boyutlu özellikleri… Peki, gerçekte insan karakterleri sadece bu kadar basit midir? Toplumsal dinamikleri gösterirken, dizinin karakterleriyle derin bir bağ kurmak pek mümkün olmuyor. Özellikle kadın karakterlerin anlatıldığı şekildeki “kurban” kimlikleri, çoğu izleyici için eski moda ve dar bir bakış açısı sunuyor.
Kadın karakterlerin kendi başlarına güçlü birer birey olarak varlık gösteremedikleri, başkalarının etrafında şekillenen bir dünyada varlık gösterdikleri görülüyor. Dizi, belki de o yüzden izleyiciye, “Bir kadın yalnız başına güçlü olabilir mi?” sorusunu sordurmak yerine, güçsüzlük üzerine devam ediyor.
—
4. Hızla Popülerleşen Drama Türü: Kördüğüm Ne Sunuyor?
Kördüğüm, başarılı bir şekilde popülerleşen ama derinlikten uzak bir drama olarak hızla geniş bir izleyici kitlesine ulaştı. Peki, bu gerçekten başarının tanımı mı? İzleyici kitlesine hitap etmek, doğru bir şeyler sunmakla birleştirildiğinde anlam kazanır. Ama Kördüğüm, “başarılı” izlenimini verirken, aynı zamanda toplumsal yapıları ve bireysel ilişkileri daha cesur bir şekilde tartışabilecekken, bunu yapmamayı tercih etti. Popüler olmaya çalışan bir diziye mi dönüştü, yoksa gerçekten toplumsal değerleri tartışabilecek bir platforma mı? İşte bu, tartışılması gereken bir soru.
—
5. Kördüğüm, Gerçekten Ne İfade Ediyor?
Dizinin 2019’da çekilmiş olması, bizlere bir dönemi anlatıyor olabilir. Ancak bu dönem, sadece zamanın ruhunu değil, izleyicinin ne görmek istediğini de yansıtıyor. Kördüğüm’ün çözüm önerileri oldukça yüzeysel. Toplumsal eşitsizlikler, kadın erkek ilişkileri, bireysel hesaplaşmalar… Tüm bu konuları işlerken, aslında bir çözüm üretmiyor, ya da izleyiciyi sorgulamaya, düşünmeye zorlamıyor. Kördüğüm, belki de izleyiciyi sorgulamaktan, daha çok onlara mevcut durumu olduğu gibi kabul ettiriyor.
—
6. Sizi Düşünmeye Davet Ediyorum
Kördüğüm dizisi gerçekten neyi amaçlıyordu? Toplumsal meselelere dikkat çekmeyi mi? Yoksa sadece bir izleyici kitlesi oluşturmayı mı? Dizi, klişeleriyle, derinlikten yoksun karakterleriyle toplumsal yapıyı gerçekten yansıtabildi mi? Ya da aslında, her şeyin çok daha derin, anlamlı ve cesur bir şekilde ele alınabileceği bir fırsat mıydı? Yorumlarınızı ve fikirlerinizi bekliyorum.